Özellikle edebiyat söz konusu olduğunda, bir görevden ziyade tutkuya vurgu yapmak lazım
sanırım. Ben anne-babasından klasik romanlar miras almış, evinde bu kitaplarla büyümüş bir
çocuktum. Duyduğum ilgi, sonrasında aldığım eğitimle iyice pekişti.
Avrupa tarihine merakım da bir yönüyle buradan doğdu. Elbette bu ikisi birbirini besledi. Bu
yüzden merakım ve bu merakımı insanlarla paylaşma arzumdan bahsedebilirim. Klasik
romanlar modern topluma ve kültüre ulaşmanın aracıdır, hem içinden çıkmış olmaları hem de
akabinde ona etki ederek dönüştürücü rol oynamış olmaları bakımından. Bugün yerini başka
popüler kültür öğelerine kaptırdı ama yine de bize söyleyeceği bir söz var.
Edebiyat eserleri içinden çıktıkları toplumun yoğunlaşmış ifadeleri olarak yaşadığımız
dünyayı daha yaşanabilir hale getirme mücadelesinde dolaylı ya da dolaysız birer aracıdır. Ben
edebiyatla bu açıdan ilgileniyorum ve böyle bir dünyada buna hiç olmadığı kadar ihtiyaç
olduğunu düşünüyorum.